GÖRSEL-İŞİTSEL PERFORMANS
Usmanbaş, “Dali’den Üç Resim”de biri zamansal diğeri mekansal iki farklı ortam arasındaki ilişkiyi araştırmaktadır. Kendi deyimiyle, ‘mekan içinde yayılanın zaman içinde karşılığını’ ararken Dali’nin resimlerindeki biçimsel öğelerle müziğin kurgusu arasında bir bağ kurmaya çalışmıştır. Duyulamayı Görmek/Görülemeyeni Duymak Projesi kapsamında gerçekleştirilen görsel performans ise Usmanbaş’ın tartışmaya açtığı bu zaman-mekansal ilişkiyi sayısal ortamın olanaklarıyla çok katmanlı bir düzleme taşımayı amaçlamaktadır.
Bilimsel ve teknolojik gelişmeleri yakından takip eden ve bu gelişmeleri müzikle yan yana görmek gerektiğini savunan Usmanbaş, “Yapıtlarım Bağlamında Resim Müzik İlişkisi” başlıklı yazısında farklı disiplinleri birbirine yakınlaştıran ortamlar hakkındaki düşüncelerini şu sözlerle açıklamaktadır:
“Görüntü ve müziğin olabildiğince birbirini kucaklamaya çalışması ve bu kucaklamanın böylesine sıkı olabilmesi çağımızda ancak filmle ve bilgisayarla olabilir. Plastik sanatların ve müziğin, zaman ve uzamın, yan yana değil, iç içe yaşaması, yepyeni bir sanat türünü, ikisini de birlikte gerçekleştirebilecek yepyeni bir sanatçı kimliğini de doğurmuş olacaktır. […] yeni olanaklar yeni tip sanatçıları doğurur er geç.”
Proje kapsamında, müziğin zamansal akışı ve bu akış içindeki seslerin hareketi bilgisayar destekli algoritmik hesaplamalarla analiz edilmiştir. Analiz sonucu elde edilen veriler Refik Anadol ve Mert Kızılay tarafından yorumlanarak performansın başında üç katmanlı bir grafik ile izleyiciye sunulmaktadır. Her bir katmanının eserin bir bölümünü temsil ettiği bu grafik, müziği dinlerken anlık olarak takip ettiğimiz sesleri bir bütün olarak sunmakta ve müziğin zamansal hareketini topografik bir düzleme taşımaktadır.
Bu grafiğin ardından Anadol ve Kızılay’ın eserin üç bölümü için ürettikleri görseller gerçek zamanlı bir etkileşimle müziğe eşlik etmektedir. Usmanbaş’ın müziğinden hareketle tasarlanan, aynı zamanda Dali’nin resimlerine de referans veren bu soyut görseller bir yandan müzik ve müziğe kaynaklık eden resimler arasında bağ kurarken bir yandan da görüntüden müziğe, müzikten tekrar görüntüye dönüşen bir sürece tanıklık etmemize olanak sağlamaktadır. Tüm bunların yanında alıştığımız dinleme pratiğine zaman-mekansal bir boyut kazandırılması amaçlanmıştır.